KUR`ANI NASIL OKUMALIYIZ (Ali Umuç)
1. Kur’an okumaya Allah’ın adıyla başlamalıyız. İslam dinine göre, her meşru işe ve her salih amele Allah’ın adıyla başlanması gerekmektedir. Bu temel kaide, Kur’an-ı Kerim okuma içinde geçerlidir. Bu yüzden Kur’an okumaya da Allah’ın adıyla başlanmalıdır. Kur’an-ı Kerim’deki “Yaratan Rabbinin adıyla oku.” ayeti Kur’an okumaya Allah’ın adının anılarak başlanılması gerektiğini belirtmektedir. O’nun okunmasına Allah’ın adını anarak başlayanlar, eğer yaptıkları işi bilinçli yapmışlarsa bu okudukları Kur’an’dan fayda sağlayabilirler.
Ancak günümüzdeki birçok Kur’an okuyucusu, O’nu okumaya Allah’ın adıyla başlamalarına rağmen, O’nun ayetlerini kullanarak kendilerine maddi gelir sağlamayı amaç edinmektedirler. Kur’an-ı Kerim’den maddi menfaat sağlamayı amaç edinen bu insanlara, sonradan ihdas edilmiş kandil gecelerini naklen yayınlayan televizyon programlarında rastlayabiliriz. Bu tipler, törenin başında Allah’ın adını anarak Kur’an okumaya başlar, törenin sonunda yapılan dua bölümünde ise Allah’ın dininin düşmanı Tağutlara dua ettirirler. Bazı Kur’an okuyucuları da, yine Allah’ın adıyla başladıkları Kur’an okumalarını, ücretleri konusunda yaptıkları sıkı pazarlıkla bitirirler. Bu istismarcıların örnekleri oldukça çoktur. Dini geçim vasıtası haline dönüştüren örneklerini yukarıda verdiğimiz bu zihniyetin üyelerinin hiçbiri okudukları Kur’an’ı bilinçli bir şekilde okumamaktadırlar. Zaten O’nu anlayarak okusalardı, asla böyle bir istismara kalkışmazlardı.
2.Kur’an okurken, şeytan ve şeytanlaşan insanların Kur’an’ı anlamaya engel olacak fikirlerinden, Allah’a sığınmalıyız. Kur’an-ı Kerim’deki “…Şeytandan Allah’a sığın ” ayeti şeytan’a karşı dikkatli olmamız gerektiğini, O’nun zararlarından korunmak için Allah’a sığınmak gerektiğini açıklamaktadır. Allahu teala, Kur’an-ı Kerim’de; şeytanın insanları saptıracağını, bu yüzden Müslümanların O’nun adımlarına uymamaları gerektiğini, O’nu ve neslini dost edinmemeleri gerektiğini açıklayarak kullarını bu apaçık düşmana karşı uyarmıştır. Biz Müslümanlarda bu uyarılara kulak vererek bizi hidayetten sapıklığa, aydınlıktan karanlığa çağıran şeytana karşı uyanık olmalıyız. O’ndan bize bir vesvese dokunduğunda hemen Allah’a sığınmalıyız.
3.Kur’an-ı Kerim’i düşünerek okumalıyız
Allahu teala kitabında, “Kur’an‘ın gereği gibi okunması” gerektiğini belirtmiştir. Bu yüzden Allah’ın kitabını O’nun istediği şekilde okumalı ve gereğini yerine getirmeliyiz. Gereği gibi okumak denilince, ayetlerin anlamını düşüne düşüne, anlayarak, hissederek ve yaşayarak okumak anlaşılmalıdır. Şimdi Kur’an-ı Kerim’i düşünerek okumanın nasıl olması gerektiğini maddeler halinde açıklamaya çalışalım.
a) Tefekkür ederek okumalıyız: Kur’an insanlara, bir takım ilahi gerçekleri anlamaları için, tefekkürü tavsiye eder. Allahu Teala Kur’an-ı Kerim’de yağmur, hayvan, süt, hurma, üzüm, balarısı örneklerini vererek, uyku ile ölüm arasındaki benzerliği örnek vererek, insanların bunlar üzerinde düşünmelerini tavsiye etmiştir. Bu sebeple Allah’ın kitabının ayetlerini okurken, ayetler üzerinde tefekkür ederek okumalıyız. Çünkü, anlaşılmadan ve üzerinde tefekkür edilmeyen ayetlerin insanı uyarması ve sapık yollardan kurtarması mümkün değildir.
b) Tedebbür ederek okumalıyız: Allahu teala, kitabının ayetlerinin tedebbürle okunmasını tavsiye etmiştir. Çünkü, O’nun ayetleri üzerinde tedebbür etmeyen kişilerin O’nun mesajını ve o mesajın inceliklerini kavraması mümkün değildir. Bu sebeple Allah’ın kitabının ayetlerini okurken; o ayetler üzerinde iyice düşünüp taşınmalı ve onları derinliğine incelemeliyiz. Aksi takdirde Kur’an’dan gereği gibi faydalanmamız mümkün olmaz.
c) Tezekkür ederek okumalıyız: Allahu teala kitabının tezekkürle okunmasını tavsiye etmektedir. Tezekkür; geçmişe yönelik bir düşünme eylemi olan tezekkürden, geleceğe yönelik dersler çıkarılıp ibretler almaktır. Kur’an’ı Kerim’i tezekkürle okumak denildiğinde de; ayetlerde sözü edilen geçmişe mal olmuş hadiseleri düşünerek bugün ve yarınlarımız için öğüt ve ibretler çıkarmak anlaşılmalıdır. Allahu teala Kur’an-ı Kerim’den öğüt alınmasını ve O’nun ayetleri üzerinde düşünülmesini tavsiye etmiş ve bu sebeple de O’nu kolaylaştırmıştır. Ancak buna rağmen insanların birçoğu düşünmeyi ihmal etmiş ve öğüt alamamıştır. Bize göre, düşünmeyi ihmal eden insanların Kur’an’dan öğüt almaları mümkün değildir. Çünkü, Allah’ın kitabında, ancak temiz akıl sahiplerinin tezekkür edip öğüt alacağı açıkça belirtilmiştir.
DEVAMI»»