ANASAYFA

TASAVVUF

PORTRELER

ZİYARETCİLER

NAMAZ

ÖNCÜLER

EFENDİMİZ

MAKALELER

KADIN -AİLE

KUR`AN ve BİZ


   
  Kuran ve Biz - www.kuranvebiz.com
  Uydurma 60 -79
 

60. (Kim cuma günü ikâmet diyârından sefere çıkarsa, melekler yolculuğunda refakatçısı olmaması için aleyhine duâ da bulunurlar ) 143[143]

( من سافر من دار إقامته يوم الجمعة ؛ دعت عليه الملائكة أن لايصحب في سفر )

Hadis zayıftır.

Rivâyet  İbn  Lehi’a  sebebiyle  zayıftır.  Rivâyet  bir  başka  yoldan  da  gelmiştir, ancak uydurmadır. İlâve olarak (... haceti giderilmemesi için ...) fazlalığı vardır. Ayrıca el-Gazâlî rivâyeti (el-İhya)’da zikreder! Sahih sünnette cuma günü yolculuğa çıkmayı yasaklayan hiç bir delil yoktur. Esved b. Kays’ın babasından rivâyet ettiği bir eserde : (Umer  (r.a.)  yolculuğa  istekli  bir  adam  görür.  Onun  şöyle  söylediğini duyar : “Bugün cuma günü olmasaydı çıkardım” deyince Umer (r.a.) şöyle der: “Çık, çünkü gerçekten cuma yolculuğa mani değildir”.)144[144] Bu sened sahihtir, ravilerinin hepsi güvenilirdir.

 

61. Hac evlilikten öncedir.145[145]

( الحج قبل التزوج )

Hadis uydurmadır.

Senetteki iki râvi hadis uydururlar. Buna rağmen es-Suyûtî rivâyeti el-Câmi de zikreder.

Rivâyetin diğer bir lafzı şöyledir:

 

62. Kim hacca gitmeden önce evlenirse, günah ile başlamıştır.146[146]

( من تزوج قبل أن يحج ؛ فقد بدأ بالمعصية )

Hadis uydurmadır.

 

63. Akîk’ten yüzük takın, çünkü gerçekten akîk bereketlidir.147[147]

( تختموا بالعقيق ؛ فإنه مبارك )

Hadis uydurmadır.

Râvilerinden olan Yakûb b. İbrahîm ez-Zührî, yalancı ve hadis uyduran birisidir. Hafız  es-Sahâvî,  akîk  taşı  ile  ilgili  gelen  rivayetlerin  hepsinin  bâtıl olduğunu söyler. Gerçi  konu  ile  ilgili  rivayetler  değişik  lafızlar  ve  senedlerle  gelmesine  rağmen hadisi   kuvvetlendirmemektedir.   Zayıflığın   sebebi,   zabtın   ve   hıfzın   zayıflığından kaynaklanmış ise, yolların çokluğu hadisi kuvvetlendirir. Ancak durum burada   böyle değildir. Bilâkis konu ile ilgili rivayetlerin geneli yalan ile itham edilmiş ravilerden hâli değildir. Ayrıca lafızlar arasında şiddetli bir çelişki görülmektedir, yukarıda:

( Çünkü gerçekten akîk bereketlidir ) olarak gelir. Diğer bir rivâyette :

 

64. ...çünkü gerçekten akîk fakirliği yok eder.148[148]

( تختموا بالعقيق ؛ فإنه ينفي الفقر )

Hadis uydurmadır.

Diğerinde :

65. ...çünkü gerçekten akîk işi başarılı kılar, sağ el de ziynete daha hak sahibidir 149[149]

(تختموا بالعقيق ؛ فإنه أنجح للأمر ، واليمنى أحق بالزينة )

Hadis uydurmadır. Başka bir rivayette :

66. Akîk’ten yüzükler takın, çünkü gerçekten üzerinde olduğu müddetçe birinize üzüntü isabet etmez.150[150]

( تختموا بالخواتم العقيق ؛ فإنه لا يصيب أحدآم غم ما دام عليه )

Hadis uydurmadır. Bir diğerinde :

67. Kim akîk’ten yüzük takarsa, hayır görmeye devam eder.151[151]

( من تختم بالعقيق ؛ لم يزل يرى خيرا )

Sonuç  olarak  ;  akik  taşından  yüzük  edinme        hakkında  gelen  hadislerin  hepsi bâtıldır.

 

68. Amellerin efendisi açlıktır, nefsin zilleti de yün elbisedir

( سيد الأعمال الجوع ، وذل النفس لباس الصوف )

Bu sözün aslı yoktur. el-Irâkî152[152]   ve es-Subkî153[153]  aslını bulamadıklarını söylerler.

 

69. ( Fikir ibâdetin yarısıdır, az yemekte ibâdetin kendisidir.

( الفكر نصف العبادة ، وقلة الطعام هي العبادة )

Bu söz batıldır. el-Irâkî154[154]  aslının olmadığını ifade eder.

 

70. Oruç tutun sıhhat bulun.155[155]

( صوموا تصحوا )

Hadis zayıftır.

Ravilerinden olan Züheyr b. Muhammed  Şamlılar’dan  olan  rivayetinde  zayıftır. Dolayısıyla hafız el-Irakî156[156]  senedin zayıf olduğunu belirtir.

 

71. Seni israf etmekten sakındırırım ; gerçekten günde iki kere yemek israftandır.157[157]

( إياك والسرف ؛ فإن أآلتين في يوم من السرف )

Hadis uydurmadır.

el-Gazâlî  İhyâ  da,  bu  sözü  Peygamber  (s.a.s.)’in  Aişe  (r.a.)’ya  söylediğini zikreder.  el-Irakî  İhyâ  üzerine  yaptığı  çalışmada,  rivâyetin  zayıf olduğunu  söyler. Ancak rivâyet zayıflıkta kalmaz, çünkü râvilerinden olan Muhammed b. el-Hüseyn es- Sûfî Tasavvufçular için hadis uyduran birisidir.

 

72. Peygamber (s.a.s.) bir ihtiyacı unutma endişesi duyduğunda, hatırlaması için eline ip koyardı.158[158]

( آان إذا أشفق من الحاجة أن ينساها ؛ جعل في يده خيطا ليذآرها )

Hadis batıldır.

Râvilerinden  olan  Sâlim  b.  Abdul-A’lâ  hadisi  terkedilmiş  olup,  kendisi  güvenilir râviler üzerine hadis uyduran birisidir. Bu rivayetle çakışan diğer bir rivâyette:

 

73. Kim ihtiyacını hatırlatması için yüzüğünü veya sarığını döndürür, yahut parmağına ip bağlarsa; Allah Azze ve Celle’ye şirk koşmuştur. Çünkü ihtiyaçları hatırlatan Allâh’dır.)159[159]

( من حول خاتمه، أو عمامته، أو علق خيطا في أصبعه ؛ ليذآره حاجته؛ فقد أشرك بالله عز وجل ، إن

الله هو يذآر الحاجات )

Hadis uydurmadır.

Râvilerinden  olan  Bişr  b.  el-Hüseyn,  diğer  bir  râvi  olan  ez-Zübeyr’den  bâtıl rivâyetler  nakleder.  Bu  kişi  aynı  râviden  yüz  elli  hadise  yakın uydurma  bir  nüsha rivâyet etmiştir.160[160]

 

74. Komşunun hakkı kırk eve kadardır. Böyle, şöyle ve böyle ; sağdan ve soldan, önden ve arkadan.161[161]

( حق الجوار إلى أربعين دارا، وهكذا، وهكذا، وهكذا ؛ يمينا وشمالا، وقدام وخلف )

Hadis çok zayıftır.

Komşuluğu  kırk  evle  sınırlandıran  hadisler  sahih  olmayıp  zayıftır.  Görünen, bunun örf ile sınırlandırılmasıdır, Allah en doğrusunu bilir.

 

75. Katil maktulun üzerinde hiç bir günah bırakmamıştır.

( ما ترك القاتل على المقتول من ذنب )

Bunun aslı yoktur.

Hadis    kitablarında     bu     rivâyetin     sahih,    hasen     veya     zayıf     bir    senedi bilinmemektedir. Kıyâmet  günü  maktûl  olan,  kâtilden  istekte  bulunur  ve  kâtilin  hasenatları  bu  zülme yeterli gelmez, böylece maktûlun kötülükleri kâtile tahvîl edilir. Sahih Müslim’de gelen hadiste buna işâret edilir:

(Ümmetimden iflâs eden odur ki, namaz, zekât ve oruçla gelir. Ancak bunu kötülemiş,  onu  lekelemiş,  bunun  malını  yemiş,  onun  kanını  dökmüş,  buna vurmuş olarak  gelir.Buna  hasenatlarından  verilir,  diğerine  hasenatlarından verilir. Aleyhine olanlar bitmeden önce, hasenatları bittiğinde, onların günahlarından alınır ve onun üzerine atılır sonra da ateşe atılır.)

76. Allâh Resûlu (s.a.s.) sakalının boyundan ve eninden alırdı.162[162]

( آان يأخذ من لحيته ؛ من عرضها وطولها )

Hadis uydurmadır.

Ravilerinden olan Umer b. Hârûn el-Belhî hakkında el-Buhârî şöyle der : « Bu hadisten başka, aslı olmayan veya tek kaldığı hiç bir hadisini bilmiyorum.»

Ukaylî de şöyle der: « Bu hadis ancak onunla bilinir, ve Peygamber (s.a.s.)’den iyi senedlerle şöyle dediği sabittir : (Sakalınızı uzatın, bıyıklarınızı kısaltın)163[163]» Yine bu râvi hakkında İbn Maîn   « pis bir        yalancıdır » der. Sâlih Cezer’e de «yalancı » olduğunu söyler.

 

77. Yer yüzü suyun üzerindedir, su kayanın üzerindedir, kaya da balinanın sırtı üzerinde olup iki tarafı arş ile buluşur. Balina da ayakları havada olan meleğin sırtının üst kısmındadır.164[164]

( الأرض على الماء، والماء على صخرة، والصخرة على ظهر حوت يلتقي حرفاه بالعرش، والحوط

على آاهل ملك قدماه (في) الهواء )

Hadis uydurmadır. Rivâyet isrâiliyâttandır. Râvilerinden olan Saîd b. Sinan ithâm edilmiştir.

 

78. Âdem su ve çamur arasındayken Nebiydim.

( آنت نبيا وآدم بين الماء والطين )

Hadis uydurmadır.

 

79. Nebî olduğumda ne Âdem ne su ne de çamur vardı.

( آنت نبيا ولا آدم ولا ماء ولا طين )

Hadis uydurmadır.

es-Suyûtî165[165]    bunun   ve   bir   önceki   rivâyetin   de   uydurma   olduğunu   İbn Teymiyye’den nakleder ve ona katılır. İbn Teymiyye, 166[166]  el-Bekrî’ye olan reddiyesinde şöyle der: «  Naklen  ve  aklen  aslı  yoktur,  hiç  bir  muhaddis  bu  rivâyeti  zikretmemiştir. Manası   da  bâtıldır. Çünkü  Âdem  (a.s.)  su  ile  çamur  arasında  hiç  bir  zaman olmamıştır.  Çamur,  su  ve  topraktan  oluşur. Âdem ise,  (o  anda)  ruh  ve  cesed arasındaydı. Bu   dalâlet   ehlî,   Nebî   (s.a.s.)’in   o   zaman   var   olduğunu   ve   zatının   diğer zevatlardan  önce  yaratıldığını  zannederek  uydurma  hadisleri  delil  olarak  getirirler. Örneğin, Peygamber (s.a.s.)’in arşın etrafında bir nur olduğu rivâyetinde olduğu gibi,  o şöyle der: « Ey Cibrîl! Ben işte o nur idim.»! Bazıları   da,   Nebî   (s.a.s.)’in,   Cebrâîl   ona   Kur’an’ı   getirmeden   önce   onu ezberlediğini iddia ederler. »

İbn Teymiyye, « Âdem ise, ruh ve cesed   arasındaydı » sözüyle hadisin sahih olan şeklinin bu lafızla olduğuna işaret eder. Hadisin lafzı şöyledir: (Âdem ruh ile cesed arasındayken ben Nebîydim.) Bu hadisin isnâdı sahihtir167[167].

 

DEVAMI>>>

 
  Bugün toplam 8 ziyaretçimiz var  
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden